Fransa Port Napoleon - Türkiye Yalıkavak Beneteau Sense 51

Marsilya Hava limanına hafif yağmurlu bir günde indik.

Tekne sahibimizle buluştuktan sonra tekneye doğru yola koyulduk. Havalimanından arabayla 2 saatlik yolculuğun ardından teknemize ulaştık.

Teknemiz, Beneteau Sense serisinin 51 feet gezi teknesi.

Çok fazla tekne barındıran bu marinada, neredeyse teknelerin yarısı karada.

Eski ama denizci teknelerin sahipleri karada kalmayı tercih etmişler.

Denizin ortasında oluşmuş bir sığlığın üzerinde balık tutan bir balıkçı.. Buraya yüzerek mi gelmiş bilmiyoruz :)

Bu evler balıkçıların kayıkhaneleri gibi geldi bize ilk bakışta.

Tekne Beneteau nun Alman acentasından alındığı için alman yetkiliden tekneyi teslim alabilmemiz 2 yarım gün sürdü;

Can salı, işaret fişekleri, teknenin adının yazılması, takım çantası yapmak, motor için gerekli olabilecek yedek parçaların toparlanması, kumanya vs.

Ve marinadan çıkış.

Port napoleon un tam karşısında Port de Bouc isimli bir liman var oraya yakıtımızı doldurmaya gidiyoruz.

İkinci günün sonunda Alman yetkili arkadaşla deneme seyirimize çıktık ve artık gecikmeli de olsa yola çıkmak için hazırız.

Port de Bouc

Port Napoleon’da mazot yok. tankerle geliyor

tanker ayarlanmıştı ancak her şeyin saati sarktığı gibi tanker de sarkınca 7 mil mesafedeki

port-de bouc ‘a yakıt iskelesine gittik.

Yakıtımız fullendi. Tank’a 415 Litre, çantalarımıza da 80 litre mazot alıp 8 haziran saat 17:00 de yola çıktık.

Hedefimiz 230 mil ötedeki Korsika Bonifacio.

Teknemizin elektronik ekipmanı B&G Yol boyu sorunsuz çalışacak olan otopilotumuz düz suda beklentileri fazlasıyla karşıladı.

Tekne çift dümen olduğu için iki tane Chartplotter var. İskele taraftaki zaman zaman detayları kaybedip işlevsiz hale geliyordu. Elektronikler yeni açıldığı zamanlarda da bir süre otopilot alarmı ötüp sonra normale dönüyordu..

Ve ilk gece.

Geceler kısa... Kısa ama ay olmadığı için bütün gece zifiri karanlık.. Neyse ki 4'er saatlik iki vardiyanın ardından güneş yüzünü gösterdi.

Yol boyu west ten 12-14 knot rüzgarımız, sancak baş omuzluğumuzdan gelen yarım mil akıntımız vardı.

Tam gemi yolundan gitmediğimiz için bütün yol 5-6 tane gemi ile karşılaştık.

bir tanesiyle rotamız kesişti gaz kestik.

3 Tane küçük balina gördük ama o anda vardiyada olan Güray Zünbül kaptanımız “anı yaşa” öğretisiyle çekim yapmamış. Saygı duyduk :)

tam 26 saatte 225 mil mesafede bulunan Corsica adasının bir liman kent’i olan Port-de Bonifacio ya vardık.

Corsica adasına yaklaştıkça her yer balıkçı ağı.. Bunlar paraketa ama yine de dikkat etmek gerekli. Denizci dostlara ve meslektaşlarımıza dikkatli olmalarını öneririz.

Bonifacio resmen gibi bir liman dışarıdan gözükmüyor.

Doğal güzelliğin kapısından içeriye girip koca koca binalara merhaba diyorsunuz.

Liman girişi ciddi akıntılı ve liman dar ve yüksek duvarlardan oluştuğu için havayı sıkıştırıyor ve rüzgarlı oluyor.

tamamen içeri girdiğinizde bu hava kesiyor. Zaten kayaların oyulma şekillerine baktığınızda bütün kış orada nasıl rüzgar estiğini anlayabiliyorsunuz.

Bonifacio’da limana girmek için resmen sıra bekledik.

5 tekne limanın içerisinde sırayla davet edildik.

Limandaki benzinlik kapandığı için benzinliğe aborda olup açılmasını bekledik.

Limanın etrafı restorantlarla çevrili. Ortalama lezzette pizza ve gerçekten kötü kadeh şarap içtik. Bizim köpek öldüren dediğimiz cinsten :) tabi bu yeme içme işinden anlamadığımız içindir. Kesin güzel yerleri vardır…

Sabah Benzinlik 8,5 da açılıyor. Mazotumuzu fulleyip yola koyulduk.

Sense 51 in 80 beygir yanmar motoru 2300-2400 devirlerde saatte 6,5 litre mazot yaktı.

toplamda 170 litre mazot aldık. Benzinlik iskelesinde konakladığımız için konaklama ücreti ödemedik.

Mazot litre fiyatı marsilaya’da ve corsica’da 1,5 eur

10 haziran pazar sabah saat 9 da Bonifacio'dan ayrılırken.

Corsica ve Sardunya adaları birbirlerine çok yakın neredeyse çıkar çıkmaz İtalya bayrağımızı bastık.

Tiren denizinde 6 Knot Kuzeyli bir hava var. Motorla devam ediyoruz.

Hedef Sicilya’nın kuzeyindeki lipari adası.

Aşağı yukarı 325 millik bir seyir planlıyoruz.

Tiren denizine çıktığımızdan beri yunus hareketliliği seyirimize neşe kattı.

Ama 30 mil açıldıktan sonra uzakta iki tane yavru balina gördük.

Hemen 10 dk sonra 3 tane balina hemen önümüze çıktı gaz kestik ve hatta motoru kapattık.

Kuyruklarını kaldırmaları ve nefes alış verişleri gerçekten görülmeye değer…

5 sefer balina görmek ciddi kısmet işidir :)

Son seferlerde gaz kesmeden sadece izledik.

Tekne sahibimizin ve bizim coşkulu izleyişimiz :)

Bütün gün gittikten sonra saat 21:15 civarı güneş batıyor karanlığın gelmesi saat 22:00 leri buluyor ve sabah saat 5:30 civarı gün geliyor. Bu günün çok büyük kısmını gün ışığında gitmemize olanak sağlıyor bu güzel bir lüks..

Gece seyirimizi toplamda 8 saat olarak vardiyalandırdık ve ikiye böldük.

4 saat lik vardiyalarla en verimli dinlenme sağlanıyor. Verimli dinlenme ise vardiya esnasında zinde olabilmeyi…

Gece vardiyasında bir yunusun yanımızda yüzerken bütün vücudundan başlayıp kuyruğundan çıkarttığı yakamoz büyüleyiciydi.

11 Haziran sabahı, gece vardiyalarının yorgunluklarını atlattıktan sonra önceden not aldığımız hava raporlarına göre seyirimizi tekrar planladık.

Lipari adasında mola vermekten vaz geçtik. Mazotumuz kumanyamız yeteri kadar var.

9 mil süratlerle seyire devam edersek lipari adasında gece saat 01:00 gibi oluyoruz ve Messina boğazına sabah 03:30 - 04:00 civarında varıyoruz.

Boğazı gece geçmek sorun değil ama Lipari adası ve Messina boğazı arasında balıkçı ağları çok yoğun şekilde atılıyor. Bu bacağı gün ışığında geçmenin daha güvenli olacağını öngörerek gazımızı kestik yelken ile devam ediyoruz.

Teknemizi sıfır teslim aldığımız için motorun 50 saat bakımı yapılmak zorunda.

Port-Napollion’da gerekli motor malzemelerimizin listesini çıkartıp tedariklerini sağlamıştık.

Tiren denizinin tam ortasında yelkenlerimizi mayna edip 50 saat bakımımızı yaptık.

Hedef, Lipari adası sancakta Messina boğazı.

Hava raporları 11 haziran için 10-12 not rüzgar veriyor.

Ama bu rüzgar gün içerisinde saat yönünde dönüyor. Değişimleri yakalayabilmek için rotanın 5 derece iskelesine yükselmeye yola çıkmadan karar vermiştik.

O şekilde de yaptık ama raporlarda gösteren güney rüzgarı bizi erken yakaladı.

Yarım mil civarı yolumuzu kesiyor ama zaten Messina boğazına varmak istediğimiz zaman için erkenciyiz.

Raporlara güvenip rotamızı bozmadık ve rüzgar değişimini yakaladık. Hava Batıya dirise ediyor. Bonifacio’dan çıktığımızdan beri 220 mili yaklaşık 30 saatte gerimizde bıraktık. 30 mil daha kat edip rotaya tam oturacağız. Keyifler yerinde.. Yola devam..

Lipari adasında gece 02:00 gibi vardık. Ada boğazından geçerken trafik yoğundu.

Bolca balıkçı teknesi vardı. Balıkçı teknelerinin Ais sistemleri de olmayınca dikkatleri üst seviyeye çıkartıp güvenli bir şekilde ada boğazından geçtik.

Sabaha karşı 04:30 civarı gün gelmeye başladı ve balıkçı şamandıralarının olduğu yerden görüşümüz elverişli olarak geçtik.

Bu bölgede balıkçı şamandıralarının olduğunu bildiğimiz için seyirimizi buradan gündüz geçecek şekilde ayarlamıştık..

Messina Boğazı girişi

Messina boğazına girdik. İtalya tarafında bir marina var.Reggio Calabria

Yakı ve kumanya alıp yola devam etmek niyetindeyiz.

Bu marinaya girerken telsiz çağrısı yapmadık çünkü yakıt iskelesiyle marina farklı yerlerde.

Limana girer girmez yakıt iskelesi önünüze çıkıyor. Yanaşıp mazotumuzu aldık.

Sonrasında mazot iskelesindeki arkadaşların yönlendirmeleriyle ve marinaya haber vermesiyle marinaya yanaştık.

Ardından İtalyan polisi gelip limana girerken çağrı yapmadığımız için işlem yapacağını söyledi.

Bu ceza, gerçek bir ayakbastı parasıydı…

Bizden 1 saat sonra gelen tekneye de aynı cezayı kesmek için geldiler ama teknede bir İtalyan var diye kesmediler. Neyse dostlara duyurulur biz tongaya düştük siz düşmeyin.

Burada ihtiyar bir taksici var, her gelen tekneye mutlaka geliyor ve maskot olmuş durumda :)

Sizi tavlayabilmek için Türkçe kelimeler söylüyor, şarkı söyleyip dans ediyor gerçek bir deli :)

Bizim ceza işleri uzun sürünce taksici abi gitti. Sonra verdiği kartvizitteki telefonu aradık ama bir kadın çıkıp italyanca birşeyler söyledi kapattı :)

Neyse.. Kumanya yapabilmek için bir taksi ve süpermarket aramaya başladık.

Süpermarketi bulduk ama içerisinde araba satılan bi süper market hayal etmemiştik :)

Kumanyayı yaptık. Saat 10:00 da girdiğimiz marinadan saat 17:45 de avara olduk.

Boğazın çıkışında 30-33 not rüzgarlarla 12 knot süratlere ulaştık uça uça boğazın çıkışına geldik ve burunu döndüğümüzde rüzgar bitti.. 2 not kafadan gelmeye başladı.

Zaten devamında hava karardı ve balıkçı şamandıralarından sakınabilmek için 2 mil daha karadan uzaklaşıp seyirimize devam ettik. (Video da hava 20-24 arası 33 ler sonra geldi)

Hedef direkt Patras 275 mil.

8, 8.5 zaman zaman 9 millik süratlerimizle Patras’a ulaştık.

Patras’tan acente ile AB’den çıkış yapmak ve Korint kanalı ödemesi yapmak mümkün ama biz tercih etmedik.

Patras'ı geçtikten sonra Rio köprüsü gözüktü.

Bu köprüye yaklaşırken kanal 13 veya 14 den anons yapıyorsunuz teknenizin yelkenli olduğunu ve boyunu söylüyorsunuz, buna göre size hangi iki bacağın arasından geçmeniz gerektiğini söylüyorlar ve geçiyorsunuz.

Korint körfezinde güzel rüzgarımızı bulduk ve tam gaz korint kanalına doğru devam ettik.

Korint kanalı girişi.

Korinte kaylaşırken de aynı şekilde korint kanalı ile iletişime geçip teknenin bilgilerini veriyorsunuz ve size bir sıra veriyor.

Arkamızdan gelen Avustralyalı bir çift vardı kapıyı açmak için oları bekleyeceklerini söylediler.

Biz de 20 dk kadar kanal girişinin önündeki mendireğin içerisine demirledik.

Kısa süreliğine demirlediğimiz için derinliğin 2 katı bile olmayan uzunlukta zincir bıraktık.

Kapılar açıldı ve kanala giriş.

Kanal 3 mil ve gayet dar. Geçişi yaptıktan sonra ödeme için rıhtıma yanaşacağız.

Kanal geçişimizden görüntü.

Bir korint hatırası da benden olsun :)

Korint çıkışındaki (Yunan tarafı) rıhtım.

Aborda olduk ve ödeme işlemleri.

Korint ofisi.

Korint kanalından çıktıktan sonra sancakta 7,5 mil ileride yemek molası için durduğumuz küçük şirin koy.

İskelemizde Atina kalacak şekilde artık yurda doğru yaklaşmaya başlamıştık.

Ege’ye çıktıktan sonra insan gelmiş gibi hissediyor açıkcası.

220 millik geçişimizi 24 saat gibi iyi bir sürede bitirip, Yalıkavak marinaya bağlandık.

Yalıkavak marinadaki yerimiz.

Bir transferimizi daha sorunsuz ve çiziksiz olarak tamamladık.